MAKALE:
Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal, kültürel konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete ve dergi yazılarına “makale” denir. Makalede ele alınan konu ve düşünceler açık, net ve anlaşılır şekilde sıralanır; verilen bilgi ve görüşlerle kanıtlanmaya çalışılır.
Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal, kültürel konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete ve dergi yazılarına “makale” denir. Makalede ele alınan konu ve düşünceler açık, net ve anlaşılır şekilde sıralanır; verilen bilgi ve görüşlerle kanıtlanmaya çalışılır.
DENEME:
Herhangi bir konuda kesin sonuçlara gitmeden, yazarın kendisiyle konuşuyormuşçasına bir anlatımla kendi görüş ve düşüncelerini dile getirdiği yazı türüne “deneme” denir. Denemede dile getirilen düşüncelerin kanıtlanmaya ihtiyacı yoktur, görüşler kişisellik ve kendine özgülük taşır.
Herhangi bir konuda kesin sonuçlara gitmeden, yazarın kendisiyle konuşuyormuşçasına bir anlatımla kendi görüş ve düşüncelerini dile getirdiği yazı türüne “deneme” denir. Denemede dile getirilen düşüncelerin kanıtlanmaya ihtiyacı yoktur, görüşler kişisellik ve kendine özgülük taşır.
FIKRA:
Günlük olayları, ülke sorunlarını veya herhangi bir konuyu, belli bir görüş açısından ele alan kısa yazılara “fıkra” denir. Fıkra, gazetelerde yazılan köşe yazılarıdır. Fıkra akla gelebilecek her konuda herkesin anlayabileceği bir dilde yazılır.
Günlük olayları, ülke sorunlarını veya herhangi bir konuyu, belli bir görüş açısından ele alan kısa yazılara “fıkra” denir. Fıkra, gazetelerde yazılan köşe yazılarıdır. Fıkra akla gelebilecek her konuda herkesin anlayabileceği bir dilde yazılır.
ELEŞTİRİ:
Bir edebiyat ve sanat eserini çeşitli yönleriyle inceleyip açıklamak, anlaşılmasını sağlamak ve değerlendirmek amacıyla yazılan yazılara “eleştiri” denir. Eleştiri yazıları yazanlara “eleştirmen” denir. İyi eleştirmen nesnel olmalıdır. Eleştiride eserin ya da kişinin olumlu ve olumsuz yönleri ortaya konur. Eleştiri, kişinin veya eserin gerçek değerini ortaya çıkarmayı amaçlar.
Bir edebiyat ve sanat eserini çeşitli yönleriyle inceleyip açıklamak, anlaşılmasını sağlamak ve değerlendirmek amacıyla yazılan yazılara “eleştiri” denir. Eleştiri yazıları yazanlara “eleştirmen” denir. İyi eleştirmen nesnel olmalıdır. Eleştiride eserin ya da kişinin olumlu ve olumsuz yönleri ortaya konur. Eleştiri, kişinin veya eserin gerçek değerini ortaya çıkarmayı amaçlar.
SÖYLEŞİ (Sohbet):
Bir yazarın günlük olaylarla ilgili duygu ve düşüncelerini, okuyucusuyla konuşuyormuş gibi anlattığı yazı türüne “sohbet” denir. Sohbet türünde samimilik, senli benlilik söz konusudur.
Bir yazarın günlük olaylarla ilgili duygu ve düşüncelerini, okuyucusuyla konuşuyormuş gibi anlattığı yazı türüne “sohbet” denir. Sohbet türünde samimilik, senli benlilik söz konusudur.
Deneme ile karıştırılmamalıdır; çünkü denemede yazar kendisiyle, sohbet türünde ise okuyucusuyla konuşuyormuş gibi bir anlatımı benimser.
GEZİ YAZISI:
GEZİ YAZISI:
Gezilip görülen yerlerin ve o yerlerle ilgili edinilen izlenimlerin anlatıldığı yazı türüne “gezi yazısı” denir. Bu yazı türünde yazar gezip gördüğü yerleri anlatarak okuyucuyu bilgilendirir.
ANI (Hatıra):
Bir yazarın yaşadığı veya tanığı olduğu anlatıldığı yazı türüne “anı” denir. Anılar üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra yazılır. Yazarın olayları kendi bakış açısından öznel bir şekilde anlatır.
Bir yazarın yaşadığı veya tanığı olduğu anlatıldığı yazı türüne “anı” denir. Anılar üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra yazılır. Yazarın olayları kendi bakış açısından öznel bir şekilde anlatır.
GÜNLÜK (Günce):
Bir kişinin o güne ait duygu ve düşüncelerini, izlenimlerini günü gününe, tarihini de belirterek yazdığı yazı türüne “günlük” denir.
Bir kişinin o güne ait duygu ve düşüncelerini, izlenimlerini günü gününe, tarihini de belirterek yazdığı yazı türüne “günlük” denir.
MEKTUP:
Bir düşünce, duygu veya dileğin iletilmesi amacıyla yazılan yazılara “mektup” denir. Özel mektup, edebi mektup, iş mektubu gibi değişik türleri vardır. Bizi ilgilendiren edebi mektuplar ise yazarlar arasında, gazete veya dergilerde yayınlanan kültür, sanat, edebiyat ve dil bilgisi gibi konularda yazılan mektuplardı.
Bir düşünce, duygu veya dileğin iletilmesi amacıyla yazılan yazılara “mektup” denir. Özel mektup, edebi mektup, iş mektubu gibi değişik türleri vardır. Bizi ilgilendiren edebi mektuplar ise yazarlar arasında, gazete veya dergilerde yayınlanan kültür, sanat, edebiyat ve dil bilgisi gibi konularda yazılan mektuplardı.
BİYOGRAFİ (Yaşam Öyküsü):
Değişik sahalardaki ünlü kişilerin hayatını, yaptıklarını ve eserlerini anlatan yazılara “biyografi” denir. Bu kişiler yazar, şair ve devlet adamı olabilir. Biyografide yazar kendi hayatı dışında başka birinin hayatını anlatır.
Değişik sahalardaki ünlü kişilerin hayatını, yaptıklarını ve eserlerini anlatan yazılara “biyografi” denir. Bu kişiler yazar, şair ve devlet adamı olabilir. Biyografide yazar kendi hayatı dışında başka birinin hayatını anlatır.
OTOBİYOGRAFİ (Özyaşam Öyküsü):
Ünlü kişilerin kendi hayatlarını anlattıkları yazılara “otobiyografi” denir. Biyografiden farkı, ünlü kişinin hayatını, kendisinin anlatmasıdır.
Ünlü kişilerin kendi hayatlarını anlattıkları yazılara “otobiyografi” denir. Biyografiden farkı, ünlü kişinin hayatını, kendisinin anlatmasıdır.
RÖPORTAJ:
Tanınmış bir kimsenin, yerin veya kuruluşun daha geniş kitleler tarafından tanınmasını sağlamak amacıyla yazılı veya sözlü olarak hazırlanan soruşturma veya araştırmaya “röportaj” denir.
Tanınmış bir kimsenin, yerin veya kuruluşun daha geniş kitleler tarafından tanınmasını sağlamak amacıyla yazılı veya sözlü olarak hazırlanan soruşturma veya araştırmaya “röportaj” denir.
ROMAN:
Toplumların ve fertlerin başından geçmiş veya geçmesi mümkün olayları, ayrıntılarıyla anlatan uzun yazı türüne “roman” denir. Romanlarda olaylar bir ana olaya bağlı küçük yan olaylarla işlenir. Yer, zaman ve kişi sayısı da çoktur.
HİKÂYE (Öykü):
Olmuş ya da olabilecek olaylardan bir kesiti belli bir planla yer ve zamana bağlı olarak anlatan kısa yazı türüne “hikâye” denir. Genel hatlarıyla romanlara benzer, ancak romandan kısadır. Roman iç içe olaylar zinciridir, hikâyede ise olay tektir. Yer dar, zaman kısa, kişi sayısı da sınırlıdır.
Olmuş ya da olabilecek olaylardan bir kesiti belli bir planla yer ve zamana bağlı olarak anlatan kısa yazı türüne “hikâye” denir. Genel hatlarıyla romanlara benzer, ancak romandan kısadır. Roman iç içe olaylar zinciridir, hikâyede ise olay tektir. Yer dar, zaman kısa, kişi sayısı da sınırlıdır.
MASAL:
Kahramanları olağanüstü varlıklar olan, bilinmeyen bir yerde hayal ürünü olayların anlatıldığı yazı türüne “masal” denir. Masalların başında sonunda ve ortasında tekerlemeler bulunur. Evrensel konuların işlendiği masallarda kötüler cezalandırıldığı, iyiler ödüllendirildiği için masalların eğitici yönü vardır. Masal kahramanları her şey olabilir.
Kahramanları olağanüstü varlıklar olan, bilinmeyen bir yerde hayal ürünü olayların anlatıldığı yazı türüne “masal” denir. Masalların başında sonunda ve ortasında tekerlemeler bulunur. Evrensel konuların işlendiği masallarda kötüler cezalandırıldığı, iyiler ödüllendirildiği için masalların eğitici yönü vardır. Masal kahramanları her şey olabilir.
FABL:
İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıklara insan özelliği verilerek başlarından geçen olayların insanlara ibret dersi verecek şekilde anlatıldığı manzum şekildeki kısa yazılara “fabl” denir.
İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıklara insan özelliği verilerek başlarından geçen olayların insanlara ibret dersi verecek şekilde anlatıldığı manzum şekildeki kısa yazılara “fabl” denir.
EFSANE:
Halk hayalinde şekillenerek ortaya çıkan ve ağızdan ağza yayılan, olağanüstü kahramanların yer aldığı, olağanüstü olayların anlatıldığı hikayelere efsane denir. Efsanelerin temelinde tarihi bir olay vardır. Efsaneler yaşanıldığı düşünülen olaylardır ve bu yönüyle masallardan ayrılır.
Halk hayalinde şekillenerek ortaya çıkan ve ağızdan ağza yayılan, olağanüstü kahramanların yer aldığı, olağanüstü olayların anlatıldığı hikayelere efsane denir. Efsanelerin temelinde tarihi bir olay vardır. Efsaneler yaşanıldığı düşünülen olaylardır ve bu yönüyle masallardan ayrılır.
TİYATRO:
İnsan yaşamını, insanlar arasındaki ilişkiyi sahnede göstermek amacıyla yazılan eserlere “tiyatro” denir. Tiyatro eserleri konularını tarihten, günlük yaşamdan, efsanelerden alabilir. Tiyatro eserleri karşılıklı konuşmalardan oluşur.
İnsan yaşamını, insanlar arasındaki ilişkiyi sahnede göstermek amacıyla yazılan eserlere “tiyatro” denir. Tiyatro eserleri konularını tarihten, günlük yaşamdan, efsanelerden alabilir. Tiyatro eserleri karşılıklı konuşmalardan oluşur.
Tiyatronun başlıca üç türü vardır:
Trajedi: Konusunu tarihten ve mitolojiden alan gülme unsurlarının yer almadığı, soylu kişiler arasında geçen tiyatro türüdür.
Komedi: Konusunu günlük yaşamdan alan, insanları güldürmek üzerine kurulu tiyatro türüdür.
Dram: Yaşamın hüzünlü ve neşeli taraflarını birlikte ele alan tiyatro türüdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder